PORTAKALI SOYDUM BAŞ UCUMA KOYDUM.
Bu gün Hatay
ilimizin narenciye cenneti olan şirin ilçesi Erzindeyim.
Geçtiğimiz
yıllarda tanıştığım bamya üreticisi olan değerli dostum Suat Hedef i arayarak halini
hatırını sorduğum telefon görüşmesinde kış aylarında neler yaptıklarını, neler
ürettiklerini sorduğumda bu günlerde portakal kabuğu soyduklarını söylemesi
üzerine ilk fırsatta yanına geleceğimi ve bu konuyu çalışmak istediğimi
söyleyerek randevulaştık ve telefonu kapattık.
Yağmurlu ve
bir o kadar da soğuk 17 Ocak günü Erzin e doğru yola koyuldum.
Suat Beyin
yaşadığı İsalı mahallesi Bent üstü küme evleri mahallesine ılıca istikametinden
gelen ve debisi oldukça yüksek akan isalı deresinden araçlarımızla geçerek
(maalesef köprü yok) ancak ulaşabildik.
Köy
meydanında toplanan gençlerle biraz sohbet ve ardından içilen kahvelerimizden
sonra konumuz olan narenciye üretimi ve son dönemde yapılan narenciye
kabuklarının kurutulmasıyla ilgili konumuzu tüm detaylarıyla konuşup bolca
notlar aldım. Birbirine yaslanmış evlerin avlularında kurulmuş sundurmaların
altında sıra sıra dizili iplerde kurumak üzere asılmış narenciye kabukları
inanılmaz güzel bir görsel şölen oluşturmuştu.
Narenciye çeşitlerini daha çok taze meyve olarak tükettiğimiz bir gerçek. Fakat bugün gördüklerim rengi ve tadıyla damaklarımızda vazgeçilmez bir yer edinen portakal ve ona benzeyen turuncu renkli akrabalarının yalnızca sofralık taze meyve olarak kullanılmasının dışında bir çok sektöre de hammadde olarak kullanıldığı bilgisi beni hem şaşırttı hem de bölge insanın ekonomik kazançlar elde ettiği farklı sektörlerde de kullanıldığı bilgisine ulaşmamı sağladı.
Öyle ki;
Dallarından
tazecik toplanmış narenciye çeşitlerinin portakal, turunç ve mandalina gibi
türlerinin el işçiliği ve insan gücüyle tek tek kabukları soyularak şeritler
halinde önceden hazırlanmış kurutma iplerine asılarak doğal kurutma metoduyla
kurutulmasıyla başlayan bir süreç.
Aralık, ocak
ve şubat aylarında soğuk havada doğal ortamında yaklaşık 4-5 gün gibi bir
sürede kurutulan kabuklar günümüzde gıda, kozmetik ve ilaç sanayi gibi bir çok
sektörde hammadde olarak kullanılıyor.
Bölge
illerden ciddi alıcısı olan kurutulmuş kabuklar, daha çok İskandinav ülkelerine
ihraç ediliyor. 8-10 tl gibi fiyatlardan da alıcı buluyor.
Burada
özellikle bahsetmeliyim ki narenciye kabuklarını kurutmada ki asıl amaç, meyve
kabuğunda ki nem oranını istenilen değerlere düşürerek raf ömrünü uzatmak ve
sektörde daha kolay işlenebilmesini sağlamak.
Kurutulan
kabuklarda ki çürüme ve oksitlenme engellendiği için sağlık açısından daha
kıymetli hale geliyor.
Narenciye
kabuklarının taze meyveye oranla gördüğü yoğun talep, bölge istihdamı ve yöre
halkının ilk elden üretime katılarak, kendi hinterlandında ki ürünleri kabuk
kurutma, iç meyvenin değerlendirilmesi, reçel ve pastacılık için ham madde
üretiminin yanında meyve şurubu, meyve suyu ve ziyadesiyle gıda sektöründe ki
ihtiyacı karşılamasının yanında nihayetinde ilaç ve kozmetik sektörü için de
ham madde oluşturması açısından çok kıymetli.
Günümüzde
özel sektör ve devlet yatırımlarının bölgeye çekilmesi, bu bağlamda kurulacak
ilk elden yöre insanlarının teşvik edilmesiyle kooperatifleşme teşvik
çalışmaları ülke ekonomisi ve şehrimiz açısından çok kıymetli.
Sobalı
evlerde yaşayanlar hatırlayacaklardır. Kabukları itinayla koparılmadan soyulan
portakal kabuğu kurdalesı, soba borusuna monte edilmiş çamaşır tellerine
asılır, sobadan kaynaklı is kokusunun giderilmesi için doğal oda parfümü için
kullanılırdı.
Tatlı bir
nostalji olarak hatırladığım bu kurutulmuş kabuklar bugün bir sanayi kolunun
ham maddesi konumuna gelmiş durumda.
Ünal
kahraman
Erzin Hatay
2021
0 yorum :
Yorum Gönder