22 Mart 2021 Pazartesi

PORTAKALI SOYDUM, BAŞ UCUMA KOYDUM

 


PORTAKALI SOYDUM BAŞ UCUMA KOYDUM.


 

Bu gün Hatay ilimizin narenciye cenneti olan şirin ilçesi Erzindeyim.

Geçtiğimiz yıllarda tanıştığım bamya üreticisi olan  değerli dostum Suat Hedef i arayarak halini hatırını sorduğum telefon görüşmesinde kış aylarında neler yaptıklarını, neler ürettiklerini sorduğumda bu günlerde portakal kabuğu soyduklarını söylemesi üzerine ilk fırsatta yanına geleceğimi ve bu konuyu çalışmak istediğimi söyleyerek randevulaştık ve telefonu kapattık.

Yağmurlu ve bir o kadar da soğuk 17 Ocak günü Erzin e doğru yola koyuldum.

Suat Beyin yaşadığı İsalı mahallesi Bent üstü küme evleri mahallesine ılıca istikametinden gelen ve debisi oldukça yüksek akan isalı deresinden araçlarımızla geçerek (maalesef köprü yok) ancak ulaşabildik.

Köy meydanında toplanan gençlerle biraz sohbet ve ardından içilen kahvelerimizden sonra konumuz olan narenciye üretimi ve son dönemde yapılan narenciye kabuklarının kurutulmasıyla ilgili konumuzu tüm detaylarıyla konuşup bolca notlar aldım. Birbirine yaslanmış evlerin avlularında kurulmuş sundurmaların altında sıra sıra dizili iplerde kurumak üzere asılmış narenciye kabukları inanılmaz güzel bir görsel şölen oluşturmuştu.

Narenciye çeşitlerini daha çok taze meyve olarak tükettiğimiz bir gerçek. Fakat bugün gördüklerim rengi ve tadıyla damaklarımızda vazgeçilmez bir yer edinen portakal ve ona benzeyen turuncu renkli akrabalarının yalnızca sofralık taze meyve olarak kullanılmasının dışında bir çok sektöre de hammadde olarak kullanıldığı bilgisi beni hem şaşırttı hem de bölge insanın ekonomik kazançlar elde ettiği farklı sektörlerde de kullanıldığı bilgisine ulaşmamı sağladı.



Öyle ki;

Dallarından tazecik toplanmış narenciye çeşitlerinin portakal, turunç ve mandalina gibi türlerinin el işçiliği ve insan gücüyle tek tek kabukları soyularak şeritler halinde önceden hazırlanmış kurutma iplerine asılarak doğal kurutma metoduyla kurutulmasıyla başlayan bir süreç.

Aralık, ocak ve şubat aylarında soğuk havada doğal ortamında yaklaşık 4-5 gün gibi bir sürede kurutulan kabuklar günümüzde gıda, kozmetik ve ilaç sanayi gibi bir çok sektörde hammadde olarak kullanılıyor.

Bölge illerden ciddi alıcısı olan kurutulmuş kabuklar, daha çok İskandinav ülkelerine ihraç ediliyor. 8-10 tl gibi fiyatlardan da alıcı buluyor.

Burada özellikle bahsetmeliyim ki narenciye kabuklarını kurutmada ki asıl amaç, meyve kabuğunda ki nem oranını istenilen değerlere düşürerek raf ömrünü uzatmak ve sektörde daha kolay işlenebilmesini sağlamak.

Kurutulan kabuklarda ki çürüme ve oksitlenme engellendiği için sağlık açısından daha kıymetli hale geliyor.

Narenciye kabuklarının taze meyveye oranla gördüğü yoğun talep, bölge istihdamı ve yöre halkının ilk elden üretime katılarak, kendi hinterlandında ki ürünleri kabuk kurutma, iç meyvenin değerlendirilmesi, reçel ve pastacılık için ham madde üretiminin yanında meyve şurubu, meyve suyu ve ziyadesiyle gıda sektöründe ki ihtiyacı karşılamasının yanında nihayetinde ilaç ve kozmetik sektörü için de ham madde oluşturması açısından çok kıymetli.

Günümüzde özel sektör ve devlet yatırımlarının bölgeye çekilmesi, bu bağlamda kurulacak ilk elden yöre insanlarının teşvik edilmesiyle kooperatifleşme teşvik çalışmaları ülke ekonomisi ve şehrimiz açısından çok kıymetli.

Sobalı evlerde yaşayanlar hatırlayacaklardır. Kabukları itinayla koparılmadan soyulan portakal kabuğu kurdalesı, soba borusuna monte edilmiş çamaşır tellerine asılır, sobadan kaynaklı is kokusunun giderilmesi için doğal oda parfümü için kullanılırdı.

Tatlı bir nostalji olarak hatırladığım bu kurutulmuş kabuklar bugün bir sanayi kolunun ham maddesi konumuna gelmiş durumda.

Ünal kahraman

Erzin Hatay 2021

 

 

0 yorum :

Yorum Gönder